Washington’un Gözünden Ankara’ya Bakışın Şifreleri
Bu analiz, ABD Kongre Araştırma Servisi (Congressional Research Service – CRS) tarafından hazırlanan ve “Turkey (Türkiye): Major Issues and U.S. Relations” başlığını taşıyan kritik bir rapora dayanmaktadır. Rapor, 2025 yılının Eylül ayında (R44000 sürümü) yayımlanmıştır ve ABD’deki en yüksek yasama organı olan Kongre üyeleri ve komitelerine sunulmak üzere kaleme alınmıştır.
Kongre Araştırma Servisi (CRS), ABD Kongre Kütüphanesi’ne bağlı olarak çalışan, tarafsız ve gizli araştırma ve analizler sunmakla yükümlü bir kurumdur. Bu raporlar, doğrudan bir tavsiye veya zorunlu talimat niteliği taşımaz; ancak, ABD’nin dış politika, savunma ve maliye komitelerinde görev yapan siyasi elitlerin ve yasa yapıcılarının Türkiye hakkındaki kararlarını, denetim süreçlerini ve olası mevzuat değişikliklerini (örneğin, silah satışları veya yaptırımlar) şekillendiren temel bilgi kaynağıdır.
Dolayısıyla, bu çalışma, Washington’daki karar mekanizmalarının Türkiye’yi nasıl algıladığını, ikili ilişkilerdeki gerilim ve iş birliği noktalarına hangi pencereden baktığını anlamak için bir anahtar metin görevi görmektedir. Makalemiz, ABD’nin bu stratejik NATO ortağına yönelik bakış açısının derinlemesine bir dökümünü sunarak, Türkiye-ABD ilişkilerinin geleceğini belirleyecek temel dinamikleri aydınlatmayı amaçlamaktadır.
I. Kongre Araştırma Servisi (CRS) Raporunun Kaynağı ve Hedef Kitlesi

Söz konusu rapor, ABD Kongre Kütüphanesi’nin bir kolu olan Kongre Araştırma Servisi (Congressional Research Service – CRS) tarafından hazırlanmaktadır.1
CRS, ABD Kongresi üyeleri ve komiteleri için tarafsız ve gizli araştırmalar, analizler ve arka plan bilgileri sunmakla yükümlüdür. Bu raporların temel amacı, Kongre üyelerine karmaşık siyasi, ekonomik ve dış politika konularında bilgi sağlamak ve bu bilgileri yasa yapma ve denetim süreçlerinde kullanmalarına yardımcı olmaktır.
Bu nedenle, raporun birincil hedef kitlesi:
- ABD Kongresi’nin ilgili komiteleri (Dış İlişkiler Komitesi, Silahlı Hizmetler Komitesi gibi).
- Komite Başkanları, kıdemli üyeler ve Kongre liderleridir (Temsilciler Meclisi Başkanı veya Senato Geçici Başkanı gibi).
Rapor, ABD’nin dış politika elitlerinin ve yasa yapıcılarının Türkiye’ye bakış açısını, endişelerini, ikilem ve hedeflerini yansıtan kritik bir belgedir.
II. ABD’nin Türkiye’ye Bakışı: Stratejik Ortaklıktan Küresel “Salıncak Devlete”

ABD’nin siyasi elitleri açısından Türkiye, jeopolitik konumu ve NATO ittifakındaki askeri gücü nedeniyle hâlâ vazgeçilmez bir stratejik değere sahiptir.1 Ancak rapor, bu ilişkinin “yakın iş birliği ile kayda değer ayrılık veya gerilim arasında gidip geldiğini” vurgulayarak, ikili bağların karmaşık yapısını ortaya koymaktadır.1
ABD, Türkiye’yi, NATO’nun ikinci en büyük askeri gücü ve Batı’ya demirleyen bir çıpa olarak görmektedir.1 Ancak Türkiye, son on yılda ABD’nin ulusal çıkarlarıyla keskin biçimde ayrışan politikalar izlemiştir. Bu durum, ABD’li politika yapıcıların Türkiye’yi, yoğunlaşan büyük güç rekabeti çağında, Suudi Arabistan ve Hindistan gibi “küresel salıncak devletler” (global swing states) kategorisinde değerlendirmesine yol açmıştır.

Bu bakış açısına göre Türkiye, bir yandan NATO üyeliğini ve AB ile ticari bağlarını sürdürürken, diğer yandan BRICS ve Şanghay İşbirliği Örgütü (SCO) gibi ABD’ye rakip veya alternatif olabilecek oluşumlara katılma arayışındadır.
ABD için Türkiye, ya kritik bir ortak olarak korunmalı ya da Rusya/Çin eksenine kayma riski nedeniyle temkinli yaklaşılması gereken, yönetilmesi zor bir aktör olarak görülmektedir.

III. İkili İlişkiler Analizi: Washington’dan Ankara’ya Bakış
İNTERNET SİTESİ İÇİN HABER ANALİZİ
Washington’un Gözünden Ankara: Stratejik Değer, Derin Yarıklar ve Kritik İkilem
ABD Kongre Araştırma Servisi (CRS) Raporu Analizi
ABD Kongre Araştırma Servisi (CRS) tarafından hazırlanan ve Kongre’ye sunulan son rapor, Washington’daki politika yapıcıların Türkiye’ye dair derin ve karmaşık bir ikilem yaşadığını gözler önüne seriyor. Rapor, Türkiye’nin jeopolitik önemini ve NATO içindeki rolünü teslim etmekle birlikte, son yıllarda Türkiye’nin izlediği bağımsız ve çoğu zaman ABD çıkarlarıyla çelişen politikalar nedeniyle ilişkinin, stratejik ortaklıktan “vaka bazlı işbirliği” modelinekaydığını vurguluyor.1
ABD’li elitler açısından Türkiye, sadece coğrafi konumu ve askeri gücü nedeniyle değil, aynı zamanda Ortadoğu, Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Güney Kafkasya gibi kilit bölgelerdeki gelişmeleri etkileme potansiyeli nedeniyle de önemini koruyor. Ancak bu önem, Ankara’nın siyasi tercihlerinden kaynaklanan dört temel gerilim hattı ile dengeleniyor.
1. Temel Gerilim Hatları: Güvenlik ve İttifak Sadakati
Rapor, ABD-Türkiye ilişkilerindeki en büyük ayrılık noktalarını açıkça listelemektedir:
A. Rus S-400 Füze Sistemi ve F-35 Çıkmazı
Türkiye’nin 2019’da Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi edinimi, ABD tarafından kabul edilemez bir ihlal olarak görülmeye devam etmektedir.1
- ABD Tepkisi: Bu alım, Türkiye’nin F-35 savaş uçağı konsorsiyumundan çıkarılmasına ve 2020’de CAATSA yaptırımlarının uygulanmasına yol açmıştır.1
- Mevcut Durum: Yaptırımlar hâlâ yürürlüktedir ve Türkiye’nin F-35 veya hatta F-16 modernizasyon kitleri gibi parçaları tedarik etmesini engellemektedir. Kongre’deki bazı üyeler, olası F-16 satışlarına bile kısıtlamalar getirilmesini desteklemektedir.1 ABD, S-400’ün etkisiz hale getirilmesi veya bir ABD üssüne taşınması gibi seçenekler üzerinde durmaktadır.1
B. Suriye ve Kürt Sorunu (SDF-PKK Bağlantısı)
ABD’nin, IŞİD ile mücadelede kilit müttefiki olan Kürt liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri (SDF) ile ortaklığı, Türkiye tarafından “terör örgütü” kabul edilen PKK ile bağlantıları nedeniyle en keskin ayrılık noktasıdır.1
- ABD’nin Çabası: ABD, bir yandan terörle mücadeleyi sürdürürken, diğer yandan Türkiye’nin tepkisini dindirmek amacıyla SDF’nin Suriye ulusal ordusuna entegrasyonu ve PKK ile potansiyel barış süreçlerini desteklemektedir.1
- Türkiye’nin Hedefi: Türkiye, ABD’den, kuzeydoğu Suriye’de kontrolü Kürt liderliğindeki SDF’den alacak bir Sunni Arap liderliğindeki Suriye hükümetine destek vermesini beklemektedir.1
C. Türkiye-İsrail Gerilimi ve Hamas Desteği
Ekim 2023 sonrası süreçte, Türkiye’nin Hamas’a devam eden siyasi desteği ve İsrail’in Gazze’deki operasyonlarına yönelik sert eleştirileri, iki ülke arasındaki ilişkileri derinden sarsmıştır. Türkiye’nin İsrail’e ihracat ve ithalatı askıya alması, Washington’da gerginliği artıran bir faktör olarak görülmektedir.1 ABD, Türkiye’deki Hamas finansal operasyonlarına dair endişelerini dile getirmiş ve bu konuda Türkiye’den netlik beklemektedir.1
D. Rusya ile Ekonomik ve Enerji İşbirliği
Türkiye, Rusya’nın en büyük petrol ve doğalgaz tedarikçisi olması ve Akkuyu Nükleer Santrali gibi büyük projelerde Rusya ile işbirliği yapması nedeniyle, ABD’nin yaptırım rejimini uygulamayan tek NATO üyesi olarak görülmektedir.1Rapor, ABD’nin, Türkiye’nin Rusya’ya olan enerji bağımlılığından ve olası yaptırım kaçırma çabalarından duyduğu endişeyi yansıtmaktadır.1
2. Yönetişim Endişeleri: Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü
Rapor, dış politikanın yanı sıra, Türkiye’deki iç siyasi gelişmelerin de ikili ilişkilerin geleceğini etkilediğini vurguluyor:
- Yetki Konsolidasyonu: Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin 22 yıllık iktidarında gücü istikrarlı bir şekilde pekiştirmesi ve “otoriter yönetim” ile “hukukun üstünlüğünün aşınması” hakkındaki ABD ve AB endişeleri belirtilmektedir.1
- Muhalefete Baskı: Hükümetin, en ciddi rakibi olarak görülen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun hapse atılması da dahil olmak üzere ana muhalefet partisi CHP’ye karşı en sert eylemlerini gerçekleştirdiği belirtilmektedir.1
- ABD’nin İkircikliliği: ABD Dışişleri Bakanı’nın bu tür olayların “ortaklık kurmayı umduğumuz ülkelerde yaşanmasından hoşlanmadıklarını” belirtmesine rağmen, Trump Yönetimi’nin dışarıdan daha yakın ilişkileri memnuniyetle karşıladığı ve bu tür iç meseleleri “hafiflettiği” kaydedilmektedir.1 Bu, yönetim ile Kongre arasında farklı bir bakış açısı olduğunu göstermektedir.
3. Gelecek Perspektifi: ABD’nin Politik İkilemi
Rapor, ABD’li politika yapıcıların karşı karşıya kaldığı temel soruyu özetlemektedir:
- Daha Sıkı Ortaklığın Yararları Nelerdir? Jeopolitik konumu, bölgesel gelişmeleri etkileme yeteneği ve büyük güç rekabetinde Türkiye’nin potansiyel rolü düşünüldüğünde, kısıtlamaların gevşetilmesi ve ortaklığın derinleştirilmesi ABD için avantaj sağlar mı?
- Yakınlaşmanın Riskleri Nelerdir? Türkiye, Suriye Kürtleriyle çatışmaya devam ederken; Rusya ile işbirliğinden vazgeçmeye isteksizken; Hamas’ı destekleyip İsrail’e karşı pozisyon alırken; ve içerde otoriter eğilimler sergilerken, ortaklığın derinleştirilmesi ABD için uygun mudur?1
Türkiye, ABD’den öncelikle F-16/F-35 satışlarının onaylanmasını, CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasını ve Orta Doğu’da daha büyük bir rol üstlenmesinin kabulünü beklemektedir.1
Sonuç olarak, ABD’li karar vericiler Türkiye’ye, NATO’nun kilit bir üyesi olarak değer vermeye devam etse de, Ankara’nın dış politikada izlediği bağımsız çizgi ve iç siyasetteki otoriterleşme eğilimleri nedeniyle, ilişkiyi “stratejik risk yönetimi” çerçevesinde ele almak zorunda kalmaktadır. Türkiye, Washington’un gözünde, kritik bir öneme sahip ancak politik tercihleri nedeniyle dikkatle izlenmesi ve yönetilmesi gereken bir güç merkezidir.
IV. Raporda Geçen Konuların Detaylı Özeti
Aşağıda, raporun ana hatlarıyla ele aldığı maddeler ve bu konularda verilen bilgiler özetlenmiştir:
| Konu Başlığı | Raporda Belirtilenler (ABD Bakış Açısıyla) | İlgili Kaynak |
| S-400 ve Yaptırımlar | Türkiye’nin 2019’da Rus S-400 hava savunma sistemini alması, ABD için en büyük anlaşmazlık konusudur. Bu alım, F-35 satışlarının askıya alınmasına ve CAATSA yaptırımlarına (2020) yol açmıştır. Yaptırımlar hâlâ yürürlüktedir ve Türkiye’nin F-16 parçaları gibi savunma tedariklerini engellemektedir. | 1 |
| Suriye ve SDF/PKK | ABD’nin, Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü PKK ile bağlantılı Kürt liderliğindeki SDF ile IŞİD’e karşı ortaklığı, ikili ilişkilerde gerilim yaratmıştır. Türkiye, ABD’den SDF’nin yerine Sunni Arap liderliğindeki Suriye hükümet güçlerinin geçişini desteklemesini istemektedir. | 1 |
| Erdoğan’ın Siyasi Güç Konsolidasyonu | Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin 22 yılda gücü istikrarlı bir şekilde pekiştirmesi, ABD’li yetkililerde otoriter yönetim ve hukukun üstünlüğünün aşınması konusunda endişelere yol açmıştır. | 1 |
| Ekrem İmamoğlu Olayı | Erdoğan’ın en ciddi siyasi rakibi olarak görülen İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Mart 2025’te tutuklanması, muhalefeti bölme ve yıpratma çabası olarak yorumlanmıştır. Bu, ABD-Türkiye ilişkilerinin seyrini etkileyebilecek bir iç sorundur. | 1 |
| Ekonomi ve Enflasyon | Türkiye’nin, özellikle son iki yılda önemli ölçüde düşmesine rağmen, %30’un üzerinde seyreden resmi enflasyon oranı ile ekonomik zorluklarla karşı karşıya olduğu belirtilmiştir. Bu oran, OECD ülkeleri arasında en yüksektir. | 1 |
| Rusya ile Enerji ve Ticaret | Türkiye’nin Ukrayna’yı desteklemesine rağmen, Rusya ile yakın ekonomik ve enerji bağlarını (en büyük petrol/gaz tedarikçisi) sürdürmesi, ABD yaptırımlarının etkilerini azaltma riski nedeniyle endişe kaynağıdır. Türkiye, Rusya’ya yaptırım uygulamamıştır. | 1 |
| F-16 ve F-35 Satışları | Türkiye, F-16 ve potansiyel olarak F-35 alımını ve CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasını talep etmektedir. Kongre’de F-16 satışına kısıtlama getirme çabaları başarısız olsa da, F-35 yasağı (S-400 var oldukça) devam etmektedir. | 1 |
| Türkiye-İsrail Gerilimi | Ekim 2023’teki Hamas saldırıları sonrası Türkiye-İsrail ilişkilerinde gerilimler tırmanmıştır. Türkiye, İsrail’e ihracatı askıya almış ve Hamas’a siyasi destek sağlamaya devam etmiştir. ABD, Türkiye merkezli Hamas finansman operasyonları konusunda endişelidir. | 1 |
| Ermenistan-Azerbaycan Süreci | ABD ve Türkiye, Azerbaycan-Ermenistan barış sürecine destek verme konusunda ortak bir paydada buluşabilir. Bu süreç, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesine kapı açabilir. | 1 |
| Küresel Stratejik Konum | Türkiye, büyük güç rekabetinin yoğunlaştığı bir dönemde “küresel salıncak devlet” olarak görülmektedir. Bu durum, Türkiye’yi hem Batı hem de BRICS/SCO gibi alternatif bloklarla ilişki kurmaya itmektedir. |
Kaynak: Turkey (Türkiye): Major Issues and U.S. Relations, Clayton Thomas Reports (R44000), Jim Zanotti, 15 Eylül 2025. (PDF)
Views: 5




















