Diplomatik Borçlandırma Politikası

Diplomatik Borçlandırma Politikası (Debt-Trap Diplomacy): Kavramsal Temelleri, Tarihsel Örnekleri ve Çin’in Güncel Stratejisi

Diplomatik Borçlandırma Politikası Nedir?

Diplomatik borçlandırma politikası (Borç Tuzağı Diplomasisi), bir devletin başka bir devlete verdiği borçları; o devletin iç ve dış politikalarında nüfuz kazanmak, stratejik altyapılara erişim sağlamak veya jeopolitik çıkarlarını genişletmek amacıyla kullanmasıdır. Bu uygulama, mali yardım görünümünde sunulan kredilerin zamanla siyasi baskı aracına dönüşmesini içerir. Modern uluslararası ilişkiler literatüründe bu kavrama, özellikle Çin’in 21. yüzyıldaki uygulamalarıyla birlikte artan sıklıkta atıfta bulunulmaktadır.

Kavramın Ortaya Çıkışı ve Akademik Kullanımı

“Debt-Trap Diplomacy” (Borç Tuzağı Diplomasisi) ifadesi ilk kez Hindistanlı stratejist Brahma Chellaney tarafından 2017 yılında kullanılmıştır. Chellaney, Project Syndicate platformunda yayınladığı makalesinde, Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” girişimi kapsamında gelişmekte olan ülkelere verdiği kredilerin, bu ülkelerin borçlarını ödeyemez hale gelmesiyle birlikte Pekin’in söz konusu ülkeler üzerinde siyasi ve stratejik kontrol sağladığını ileri sürmüştür (Chellaney, 2017).

Kaynak: Chellaney, B. (2017). China’s Debt-Trap Diplomacy. Project Syndicate. https://www.project-syndicate.org


Tarihsel ve Bölgesel Diplomatik Borçlandırma Örnekleri

1. Osmanlı İmparatorluğu ve Düyûn-ı Umûmiye (1881)

  1. yüzyıl sonlarında Osmanlı Devleti, modern Avrupa devletlerinden yoğun biçimde borç almıştır. Bu borçların sürdürülemez hale gelmesi sonucunda, 1881 yılında Avrupalı alacaklı devletlerin oluşturduğu Düyûn-ı Umûmiye İdaresi kurulmuş, tütün, tuz, içki vergileri gibi devlet gelirlerinin kontrolü bu idareye bırakılmıştır. Bu gelişme, ekonomik borçlandırmanın siyasi egemenliği zayıflatıcı etkisinin klasik bir örneğidir (Quataert, 2000).

Kaynak: Quataert, D. (2000). The Ottoman Empire, 1700–1922. Cambridge University Press.


2. Latin Amerika ve IMF Politikaları

  1. yüzyıl boyunca Arjantin, Brezilya, Şili ve Meksika gibi Latin Amerika ülkeleri Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası gibi kuruluşlardan borç almış; ancak bu borçların şartı olarak yapısal uyum programlarınıuygulamak zorunda kalmışlardır. Bu programlar, kamu harcamalarının kısılması, özelleştirme ve serbest piyasa reformları gibi neoliberal politikaları dayatmıştır. Nobel Ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz’e göre bu süreç, bazı ülkelerde “ekonomik vesayet” yaratmıştır (Stiglitz, 2002).

Kaynak: Stiglitz, J. (2002). Globalization and Its Discontents. W.W. Norton & Company.


3. Çin’in Sri Lanka’daki Hambantota Limanı Örneği

Çin tarafından kredilendirilen Hambantota Limanı, Sri Lanka’nın borç yükünü kaldıramaması üzerine 2017 yılında 99 yıllığına Çin devletine bağlı China Merchants Port Holdings şirketine devredilmiştir. Bu gelişme, borç tuzağı diplomasisinin en çok atıf yapılan somut örneklerinden biri olmuştur. Aynı zamanda Çin’in deniz ipek yolu projesindeki stratejik limanlardan biri olarak da önem taşımaktadır (Abi-Habib, 2018).

Kaynak: Abi-Habib, M. (2018). How China Got Sri Lanka to Cough Up a Port. The New York Times. https://www.nytimes.com


Çin’in Diplomatik Borçlandırma Stratejisi ve Afrika

Çin’in Bir Kuşak Bir Yol (BRI) girişimi kapsamında Afrika kıtasında gerçekleştirdiği altyapı yatırımları, hem ekonomik kalkınma vaadi hem de stratejik hâkimiyet aracı olarak değerlendirilmektedir.

Öne Çıkan Örnekler

a) Zambiya

Zambiya, Çin’den aldığı yüksek kredileri geri ödeyememiş, başkent Lusaka’daki Kenneth Kaunda Uluslararası Havalimanı da dâhil olmak üzere bazı kritik varlıklarını Çinli şirketlere devretmiştir (QHA, 2023).

b) Uganda

Çin Exim Bankası tarafından finanse edilen Entebbe Uluslararası Havalimanı, Uganda’nın ödeme zorlukları yaşaması halinde teminat olarak Pekin’e geçme riski taşıyordu. Sözleşmenin maddeleri Uganda Meclisi tarafından gizlilik nedeniyle eleştirildi (AA, 2021).

c) Cibuti

Cibuti, borçlarının büyük bölümünü Çin’den temin etmiş ve ülkesinde Çin’e ait ilk yurtdışı askeri üssünün kurulmasına izin vermiştir. Aynı zamanda Cibuti Limanı’nın önemli bölümleri Çinli şirketlerin kontrolüne geçmiştir. Bu gelişmeler, diplomatik borçlandırmanın ekonomik sınırları aşarak askeri varlığa dönüştüğü nadir örneklerden biridir (AA Analiz, 2018).


Sonuç ve Değerlendirme

Diplomatik borçlandırma, devletlerin ekonomik araçları jeopolitik kazanıma dönüştürdüğü bir dış politika stratejisidir. Bu stratejide asıl mesele, borçlu ülkelerin egemenliklerinin yavaş yavaş aşınması ve kritik altyapılarını teminat olarak kaybetmesidir.

Osmanlı’dan Sri Lanka’ya, Latin Amerika’dan Afrika’ya kadar pek çok örnek, borç veren ülkelerin ekonomik desteklerinin uzun vadede stratejik hâkimiyet sağlamak için nasıl kullanıldığını ortaya koymaktadır. Çin’in bu stratejide günümüzde başat aktör haline gelmesi, borçlandırmanın yalnızca bir kalkınma aracı değil, aynı zamanda küresel güç rekabetinin bir cephesi hâline geldiğini de göstermektedir.


Kaynakça

© 2025, Bedri Yılmaz.

BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!

Visited 5 times, 1 visit(s) today
Content Protection by DMCA.com

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to site top



© 2025, Bedri Yılmaz.

BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!

Creative Commons License
Except where otherwise noted, the content on this site is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.