Üniversitenin Doğuşu ve Eğitim Kurumlarının Gelişimi: Okul, Üniversite ve Medrese Kavramları

1. Tarihte İlk Üniversite: Nerede, Ne Zaman Kuruldu?
Tarihte modern anlamda kurulan ilk üniversite, 1088 yılında İtalya’nın Bologna kentinde açılan Bologna Üniversitesi kabul edilir. Bologna Üniversitesi’nin kuruluşu, hem Avrupa’da hem de dünya genelinde yükseköğretim kurumlarının başlangıcı olarak görülmektedir. Bu üniversite, hukuk eğitimi üzerine yoğunlaşmış, özgür akademik tartışma ve öğretim ilkesini benimsemiştir. Öğrenciler ve öğretmenler arasında özgün bir sözleşmeye dayalı bir yapı kurulmuş ve üniversite, hem öğretim kadrosu hem de öğrencileri tarafından yönetilmiştir.
Bununla birlikte, bazı tarihçiler ve araştırmacılar, Fas’ın Fes kentinde 859 yılında kurulan el-Karaviyyîn Üniversitesi‘ni, başka bir perspektiften “dünyadaki en eski sürekli faaliyet gösteren yükseköğretim kurumu” olarak tanımlarlar. Ancak, el-Karaviyyîn daha çok bir medrese yapısında başladığı ve modern üniversite kriterlerini tam anlamıyla başlangıçta taşımadığı için, genel anlamda “ilk üniversite” unvanı Bologna Üniversitesi’ne atfedilir.
2. Bir Eğitim Kurumunun “Üniversite” Sayılabilmesi İçin Gerekli Koşullar
Bir kurumun üniversite olarak nitelendirilebilmesi için bazı temel koşulları yerine getirmesi gerekir:
- Çok Disiplinli Eğitim: Üniversite, yalnızca bir bilim dalında değil, birden çok alanda eğitim ve araştırma yapmalıdır (örneğin, hukuk, tıp, felsefe, edebiyat).
- Akademik Özgürlük: Öğrencilerin ve öğretim üyelerinin düşünce ve araştırma özgürlüğüne sahip olması gerekir.
- Diploma Verme Yetkisi: Üniversite, belirli bir akademik yeterliliği belgeleyen resmi diplomalar verebilmelidir.
- Kurumsal Bağımsızlık: Üniversite, belirli bir kilisenin, devletin veya başka bir otoritenin doğrudan müdahalesi olmaksızın kendi eğitim politikasını ve yönetimini belirleyebilmelidir.
- Araştırma Faaliyetleri: Üniversite yalnızca eğitim değil, aynı zamanda bilgi üretimi, bilimsel araştırmalar ve entelektüel gelişim faaliyetlerinde de bulunmalıdır.
Bu unsurlar birleştiğinde bir eğitim kurumu “üniversite” adını alır. Sadece öğretim veren bir kurum, bu geniş yapısal ve entelektüel çerçeveyi taşımıyorsa, üniversite sayılmaz.
3. Antik Çağdaki Okullar ile Üniversite Arasındaki Farklar
Antik Yunan’da Akademia (Platon’un Akademisi, MÖ 387) veya Lykeion (Aristoteles’in Lykeion’u) gibi yapılar, modern üniversitenin doğrudan öncülü olmaktan ziyade daha çok felsefi tartışma ve eğitim merkezleri olarak işlev görmüşlerdir. Antik Roma’da rhetorica (hitabet) ve grammatica gibi özel okullar bulunuyordu.
Ancak bu kurumlar:
- Kurumsal bir yapıya sahip değildi.
- Resmî diploma verme yetkileri bulunmuyordu.
- Devlet veya halk tarafından sürekli desteklenmiyor, kişisel çabalarla varlık gösteriyorlardı.
- Çoğunlukla tek bir disipline (örneğin felsefe veya retorik) odaklanıyorlardı.
Buna karşılık üniversite:
- Çok disiplinli bir eğitim sunar.
- Resmî yetkilendirilmiş diploma ve akademik unvanlar verir.
- Kurumsal bir çerçeve içinde uzun ömürlü yapılar kurar.
Bu bakımdan, Antik Çağ okulları modern üniversitenin öncülü gibi görünse de doğrudan eşdeğer değildir.
4. Medrese Kavramı: İslam Dünyasındaki Boyut
İslam coğrafyasında 9. yüzyıldan itibaren gelişen medreseler, dini bilimler başta olmak üzere birçok alanda eğitim veren kurumlardı. İlk kurumsallaşmış medreselerden biri 11. yüzyılda Bağdat’ta kurulan Nizamiye Medreseleridir.
Medreselerin özellikleri:
- İslami ilimler (tefsir, hadis, fıkıh) merkezlidir, fakat matematik, astronomi, tıp gibi pozitif bilimler de yer yer öğretilmiştir.
- Çoğu zaman vakıflar aracılığıyla finanse edilmişlerdir.
- Genellikle devlet tarafından desteklenmiş ve bürokrasiye nitelikli insan yetiştirme amacı da taşımışlardır.
- Diploma yerine icazetname (eğitimi tamamladığını belgeleyen yazılı izin) verilmiştir.
Bununla birlikte, medreseler akademik özgürlük ve çok disiplinli bilimsel araştırmalar konusunda sınırlı bir yapıya sahiptir. İslami hukuk çerçevesi dışına taşan tartışmalar çoğunlukla teşvik edilmemiştir. Bu nedenle, yapısal olarak medrese, modern üniversite kavramından bazı yönleriyle ayrılır.
5. Okul ve Üniversite Arasındaki Fark
Sonuç olarak:
- Okul, belirli bir yaş grubuna veya belirli bir eğitim düzeyine hitap eden, genellikle temel bilgi ve beceriler kazandırmayı amaçlayan bir kurumdur (örneğin ilkokul, ortaokul, lise).
- Üniversite, ileri düzeyde akademik bilgi ve uzmanlık alanları sunan, araştırma yapan, özgür düşünceyi teşvik eden, bilimsel üretim merkezi olan kurumsal yapılardır.
Özetle, bir okul bireye bilgi vermeyi amaçlarken, bir üniversite bilgiyi üretmeyi, tartışmayı ve ileri düzey uzmanlık geliştirmeyi amaçlar. Üniversite, akademik üretimin ve entelektüel ilerlemenin kurumsal adıdır.
Kaynaklar:
- Rashdall, H. (1895). The Universities of Europe in the Middle Ages.
- Pedersen, O. (1997). The First Universities: Studium Generale and the Origins of University Education in Europe.
- Makdisi, G. (1981). The Rise of Colleges: Institutions of Learning in Islam and the West.
- Encyclopædia Britannica, “University,” “School,” ve “Madrasah” maddeleri.
© 2025, Bedri Yılmaz.
BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International