Cinsiyet Rollerine Isyan: Ses Tonlarımız Evin İçinde Bile Sınıflanıyor
Ben bu tartışmayı bir süredir takip ediyor, evimizdeki teknolojik cihazları farkında olmadan cinsiyet rollerine nasıl dahil ettiğimizi sorguluyorum. Mesela sohbet ettiğimiz yapay zekaların neden genellikle erkek sesiyle karşılık verdiğini, ama süpürge ya da çamaşır makinesi gibi ev cihazlarının “kadın” sesiyle konuştuğunu hiç düşündünüz mü?
1. Erkek Sesine Güven, Kadın Sesine Şefkat
Yapay zekanın “bilgi veren”, “otoriter” bir konumda olması halinde erkek sesi kullanılması, kullanıcıya daha derin bir güven hissi sunuyor. Yapılan çalışmalar, araçlardaki sesli sistemlerde, sesin cinsiyetine değil, o sesin görevle örtüştüğü algısına dayalı bir güven oluştuğunu gösteriyor: mesela sürüş güvenliğiyle ilgili bir araçta erkek sesi kullanmak, bu rollerle örtüştüğü sürece güveni artırıyor .
Diğer yandan ev işlerini yöneten cihazlar—roombalar, bulaşık makineleri—çoğunlukla kadın sesiyle programlanıyor. Bu da “ev işleri = kadın işi” algısını pekiştiren bir arka plan çalışması gibi. İnsanlar bu seslere doğal olarak şefkatle yaklaşabiliyor. Akademik bir yazıda şöyle denmiş:
“roombalar daha çok kadınlara hediye ediliyor… bu robotların ‘feminen’ yönünü güçlendiriyor” .
2. Sesin Ötesinde: Bu Algılar Nereden Kaynaklanıyor?
- Toplumsal cinsiyet rolleri: Kadınlar “yardım eden, şefkatli”, erkekler “yol gösterici, otorite” rollerine yerleştiriliyor. Bu roller teknolojide bile kendini tekrar ediyor .
- Ticari çıkarlar: Araştırmalar gösteriyor ki; kullanıcılar özellikle ev asistanlarında kadın sesine eğilimli. Bu da firmaları bu tercihleri sürdürmeye zorluyor .
- Alışkanlık ve otomatik düşünme: İnsanlar teknoloji seslerine bilinçaltında cinsiyet atfediyor. Bu, “bilgisayar sosyal bir aktördür” teziyle destekleniyor .
3. Teknoloji Dışındaki Sınav Alanları
İnsanlar diyecek ki, “Ben zaten cinsiyet rollerine karşıyım!” Ancak, teknoloji devreye girince refleks olarak bu kodlar yeniden işlev kazanıyor:
- Akıllı asistanınızda erkek sesi aktif olduğunda ciddi bilgi taleplerinizde güven duysanız da,
- Süpürgenizde kadın sesi duyduğunuzda “takip et, utandırma, işini yap” der gibi bir şefkat ve sıcaklık hissediyorsunuz.
Bu otomatik kodlamalar, hatta ‘kendimize bile itiraf etmesek’ kültürel olarak yerleşmiş şekilde işliyor. Dışarıda feminist düşünürken evin içinde “kadın işi kadın sesine” süzülüyoruz.
4. Cinsiyet Rolleriyle Mücadelede Teknoloji Ne Yapabilir?
- Kullanıcı tercihine izin vermek: Kullanıcıya ses seçme imkânı sağlandığında, kadın-erkek yargıları kırılabilir .
- Cinsiyetsiz veya nötr sesler sunmak: Copenhag Pride gibi kolektif girişimler, ikili sistemin ötesine geçip “Q” isimli nötr sesi geliştirmiş .
- Tasarım sürecine çeşitli ses seçenekleri eklemek: Böylece cihazlar hem kullanıcıya uygunluk sunar hem de kalıplaşmış rolleri yıkar.
Sonuç
Ben bu konuda şunu düşünüyorum: İster erkek sesiyle bilgi veren yapay zeka asistanında, ister kadın sesiyle “yardım eden” bir ev süpürgesinde olsun, bu sesler sadece araç değil. Aynı zamanda bize toplumun bize öğrettiği rolleri hatırlatıyor. Biz ne kadar “bölünmek istemiyorsak”, evimizde bile bu seslerle yeniden formatlanabiliyoruz.
O yüzden teknoloji sadece arayüz değil, düşmanı olduğumuz stereotiplerin de yeniden üretim kaynağı. Yazılım geliştiriciler, ses tasarımcıları, ürün pazarlamacıları: herkes “kadın yardım ediyor, erkek önderlik ediyor” algısının ister istemez günlük teknolojinin içine nasıl sızdığını görmeli. Ben de bu seslerin ötesine geçip, teknolojide ve zihnimizde gerçek bir eşitlik istiyorum.
Views: 0

