Ben Olmasam Bu İşletme Batar: Değer Algısı, Psikolojik Telafi ve Bilişsel Yanılgılar Üzerine Derinlemesine Bir Analiz

Türkiye’de mavi yakalı çalışanlarla uzun süredir temas hâlinde biri olarak sıkça duyduğum bir cümle var: “Ben olmasam bu işletme batar.” İlk başta bu söz, yüksek özgüven ya da aidiyet duygusu gibi yorumlanabilir. Ancak işin psikolojik arka planına indiğimizde, çok daha karmaşık bir inanç sisteminin, davranışsal örüntülerin ve duygusal ihtiyaçların ifadesi olduğunu görüyorum.

Bu yazıda, bu inancı şekillendiren psikolojik yapıları, davranışsal kalıpları ve sosyal etkileri akademik bir çerçevede ele alacağım.


1. Bu Cümleyi Neden Bu Kadar Çok Duyuyoruz?

Özellikle sanayi, hizmet, lojistik ve üretim sektörlerinde çalışanlar arasında bu ifade çok yaygın. Neden mi?

  • Çünkü uzun yıllar boyunca düşük ücret, az takdir, sınırlı terfi imkânı gibi koşullar altında çalışan birey, kendi katkısını görünür kılmak istiyor.
  • Çünkü takdir edilmediği bir sistemde kendi anlamını üretmeye çalışıyor.
  • Ve çünkü özünde herkes değer görmek istiyor.

“Ben olmasam bu işletme batar” demek aslında şu anlama geliyor:

“Beni kimse görmüyor ama ben gerçekten önemliyim.”


2. Psikolojik Temeller: Görünmezliği Telafi Etme Çabası

İnsanın en temel psikolojik ihtiyaçlarından biri değer görmektir. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde bu, saygınlık katmanına denk gelir. Ancak iş yerinde bu ihtiyaç karşılanmadığında birey kendi içinden bir anlam üretir. İşte bu noktada devreye psikolojik telafi mekanizmaları giriyor.

Bu tür söylemler çoğunlukla:

  • Takdir eksikliği
  • Düşük sosyal statü
  • Uzun yıllar görünmeyen emek
    karşısında gelişiyor. Birey bu koşullarda öz değerini kendi zihinsel çabasıyla yeniden yapılandırıyor.

3. Bilişsel Yanılgılar: Gerçeklik Algısındaki Sapmalar

Bu inancı sürdürmede bazı bilişsel çarpıtmalar belirleyici rol oynuyor:

Öz Atıf Yanlılığı (Self-Serving Bias)

İş yerindeki olumlu sonuçlar kendine, olumsuz sonuçlar başkalarına atfedilir.

Kontrol İllüzyonu (Illusion of Control)

Kişi, işletme gibi çok aktörlü ve karmaşık bir yapının başarısında kendi etkisini olduğundan fazla algılar.

Progresyon Yanılsaması (Progression Illusion)

Geçmişteki katkılar bugünkü sürdürülebilirliğe genellenir: “Yıllarca ben bu üretimi yürüttüm, hâlâ ayaktaysa benim sayemde.”


4. Toplumsal ve Kültürel Arka Plan: Türk Emek Kültürünün Rolü

Bu tür inançlar Türkiye gibi kolektifçi toplumlarda daha sık görülüyor. Neden mi?

  • Çünkü çalışkanlık ve sadakat kültürel olarak övülür.
  • Çünkü iş yerleri çoğu zaman katı hiyerarşik yapılardır.
  • Ve çünkü “ustalık”, “çıraklık”, “eli iş tutmak” gibi kavramlar üzerinden değer üretilir.

Birey zamanla “işin ustası” sıfatını sadece teknik beceriyle değil, varoluşsal üstünlük biçiminde içselleştirir.


5. Gerçek Bir Örnek: Ayşe’nin 22 Yılı

Ayşe, bir tekstil atölyesinde ütü operatörü. 22 yıldır aynı fabrikada çalışıyor. Yeni gelenler sık sık değişiyor. Patronlar üretim akışını bilmiyor. Ayşe her şeyi bildiğini ve kontrol ettiğini düşünüyor. Ona göre o giderse işler aksar. Bu inançla her sabah 06.00’da işe geliyor. Ama hâlâ teşekkür edilmiyor.

Ayşe’nin sözü:

“Beni yıllardır bir kişi takdir etmedi ama ben olmasam burası batardı.”

Bu sadece bir inanç değil, Ayşe’nin varlık gerekçesi haline gelmiş bir duygu.


6. Bu İnanç Ne Kazandırır, Ne Kaybettirir?

+ Olumlu Yönleri:

  • Motivasyonu artırır
  • İş yeri bağlılığını güçlendirir
  • Görev bilincini derinleştirir

– Olumsuz Yönleri:

  • Gerçeklikten uzaklaşma
  • İş birliği eksikliği
  • Tükenmişlik ve kırgınlık
  • Yöneticilere yönelik öfke birikimi

7. Ne Yapılmalı?

Eğer bir işletmede birçok çalışan bu tür düşünceler taşıyorsa, bu bir işyeri sorunudur. Sadece çalışana değil, yönetime de çok iş düşer:

  • Geri bildirim kültürü geliştirilmelidir.
  • Takdir görünür ve zamanında olmalıdır.
  • Performans objektif kriterlerle ölçülmelidir.
  • Yöneticiler çalışanların duygu dünyasına kör olmamalıdır.

8. Sonuç: Yalnızlık, Vazgeçilmezlik Kılığında Gizlenir

“Ben olmasam bu işletme batar” sözü çoğu zaman bir yalnızlık bildirisi, bir görünmezlik isyanıdır. Bu yüzden küçümsenmemeli, ama körü körüne de teşvik edilmemelidir. Bu söylemin ardındaki ihtiyaçlar görülürse, hem çalışan daha tatmin olur hem işletme daha sürdürülebilir hâle gelir.


Kaynakça

  • Frankl, V. E. (1985). Man’s Search for Meaning. Washington Square Press.
  • Baumeister, R. F., & Vohs, K. D. (2002). The Pursuit of Meaningfulness in Life. In Handbook of Positive Psychology (pp. 608–618). Oxford University Press.
  • Koo, M., & Fishbach, A. (2010). Climbing the Goal Ladder: How the Sequence of Goal Progress Influences Motivation. Journal of Personality and Social Psychology, 99(1), 1–13. https://doi.org/10.1037/a0018478

© 2025, Bedri Yılmaz.

BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!

Visited 11 times, 1 visit(s) today
Content Protection by DMCA.com

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to site top



© 2025, Bedri Yılmaz.

BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!

Creative Commons License
Except where otherwise noted, the content on this site is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.