“Başlamak Başarının Yarısıdır”: Motivasyon Klişesinin Bilimsel Eleştirisi
🎯 Giriş
Kişisel gelişim kitaplarında, seminerlerinde ya da sosyal medyada sıkça karşılaştığımız, kulağa oldukça cesaret verici gelen bir cümle var: “Başlamak başarının yarısıdır.” Bu ifade, harekete geçmenin önemini vurgulamak amacıyla sıkça kullanılır. Ancak ben bu söylemin, ilk bakışta iyi niyetli görünse de insanları gerçeklerden uzaklaştıran bir yanılsama olduğuna inanıyorum.

Bu yazıda, “başlamak” eylemini yücelten bu klişenin altında yatan psikolojik ve davranışsal etkileri, neden çoğu zaman motivasyondan öte bir oyalama aracı hâline geldiğini ve nasıl daha gerçekçi bir başarı yaklaşımı geliştirilebileceğini bilimsel veriler ışığında tartışacağım.
🧠 Klişenin Psikolojik Temelleri: Niyet Eylem Sayılmaz
Bir işe başlamak elbette önemli bir adımdır. Fakat niyet ile eylem arasında derin bir fark vardır. Psikoloji literatüründe bu fark “niyet-eylem boşluğu” (intention-action gap) olarak tanımlanır. İnsanlar çoğu zaman bir hedef belirler, o hedefe dönük niyetler geliştirir, hatta sembolik bir başlangıç yaparlar — ama sürdürülebilir bir eyleme geçemezler.

Örneğin:
- Spor salonuna kayıt olmak → başlamak
- Haftalık düzenli spor alışkanlığı geliştirmek → başarı
İlk adım, yalnızca potansiyel yaratır. Gerçek başarı, sürdürülebilirlik ve disiplinle gelir. Bu nedenle ben, “başlamak başarının yarısıdır” klişesinin, birçok kişide sahte bir tatmin duygusu yaratarak ilerlemenin önünü tıkadığına inanıyorum.
🧩 Davranışsal Bilimler Ne Diyor?
Davranışsal ekonomi ve psikoloji alanında yapılan araştırmalar, insanların başlamayı bir “tamamlanmışlık hissi” ile karıştırdığını gösteriyor.
- “Ziegarnik etkisi”: Yarım kalan işler zihinde daha çok yer tutar. Ancak birçok kişi, bir işe “başlayınca” o işin zihinsel ağırlığını azalttığı için tamamlanmış gibi hisseder.
- “Progresyon yanılsaması”: Başlama aşaması, kişide bir başarı hissi uyandırır. Oysa başarı ölçütü sonuçtur, niyet değil.
Bu yanılsamalar sonucunda kişiler sık sık projelere başlar, ancak devamını getiremedikleri için hem zaman hem de özgüven kaybı yaşarlar. Ben bu süreci yıllardır gözlemliyor ve danışanlarımla çalışırken en çok bu konularda zorluk yaşandığını görüyorum.
📌 Sosyal Medya ve Yüzeysel Motivasyonun Rolü
Sosyal medya kültürü, bu klişeleri daha da körüklüyor. “Başladım!”, “Bugün ilk adımı attım!”, “Yeni bir ben için ilk gün!” gibi paylaşımlar, bireyde duygusal bir tatmin yaratsa da davranışsal bir dönüşüm yaratmakta yetersiz kalıyor.
Başlamak üzerinden gelen bu ani motivasyon, sürdürülebilirliği olan bir davranış değişikliğine dönüşmediğinde kişiler kendilerini yetersiz ve suçlu hissetmeye başlıyorlar. Oysa suç, bireyde değil, bireye gerçekçi olmayan beklentiler yükleyen kültürel şablonlarda yatıyor.
📉 Gerçek Başarı: Plan, Sürdürme ve Değerlendirme
Ben başarıyı üç temel adıma bağlıyorum:
- Planlama: Nereye varmak istiyorum? Yol haritam nedir?
- Süreklilik: Bu eylemi her gün, her hafta devam ettirebilecek miyim?
- Geri Bildirim ve Değerlendirme: Sürecin işe yarayıp yaramadığını nasıl anlayacağım?
Başlamak yalnızca planlamanın bir parçasıdır. Fakat devam etmeyen bir plan, hiçbir anlam taşımaz. Bu nedenle ben kişisel gelişim süreçlerinde başlama eylemini abartmak yerine, “başarı sürdürülebilirliktir” anlayışını öne çıkarıyorum.
🧭 Alternatif Bir Bakış: “Az Ama Devamlı”
“Başlamak başarının yarısıdır” yerine ben şu tür ifadeleri daha gerçekçi buluyorum:
- “Devam etmek başarının temelidir.”
- “İstikrarlı adımlar, ani sıçramalardan değerlidir.”
- “Başlamaktan çok sürdürmek cesaret ister.”
Bu söylemler, kişisel gelişim süreçlerinde bireyin kendisine karşı dürüst, süreç odaklı ve uzun vadeli düşünmesini teşvik eder. Benim deneyimlerim de bu yaklaşımın çok daha kalıcı ve etkili sonuçlar verdiğini gösteriyor.
🧾 Sonuç
“Başlamak başarının yarısıdır” gibi iyi niyetli ama eksik motivasyon klişeleri, bireyleri başarıya ulaştırmaktan çok, başarı illüzyonuna kaptırma riski taşır. Ben bu tür kültürel aldatmacaları fark edip yerine bilimsel, sürdürülebilir ve insani yaklaşımları koymayı, sağlıklı kişisel gelişimin olmazsa olmazı olarak görüyorum.
Eğer kendimizi geliştirmenin gerçekten anlamlı ve kalıcı yollarını arıyorsak, başlangıç değil devamlılık odaklı düşünmeliyiz. Çünkü başarı, bir eyleme başlamakla değil; onu defalarca, zorlansak da, vazgeçmeden sürdürebilmekle inşa edilir.
© 2025, Bedri Yılmaz.
BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International