Yeni Dünya Konjonktüründe Stratejik Üretim Hamlesi: Türkiye’nin Kırılganlıklarını Azaltma Zorunluluğu

Giriş: Güvensizlik Çağında Yeni Parametre – Ekonomik Çekişme

21. yüzyılın ilk çeyreği, uluslararası ilişkiler tarihinde derin dönüşümlerin yaşandığı bir dönem olarak kayda geçmiştir. Devletlerarası siyasi çatışmalar, bölgesel savaşlar, küresel ittifaklardaki çözülmeler ve ideolojik fay hatlarının derinleşmesi, dünya siyasetini istikrarsız bir düzleme taşımıştır. Ancak son yıllarda bu klasik parametrelere bir yenisi daha eklenmiştir: ekonomik çekişme.

    Donald Trump’ın ABD başkanlığı döneminde başlattığı ve Joe Biden yönetimiyle ivme kaybetmeden süren Çin merkezli ekonomik baskı politikaları, özellikle gümrük tarifeleri yoluyla, dünya ticaret sistemini sarsmış; birçok ülke artık sadece diplomatik ya da askeri değil, ekonomik olarak da pozisyon alma zorunluluğu hissetmeye başlamıştır.

    Bu süreçte yaşanan COVID-19 pandemisi ve devamında gelen Ukrayna-Rusya Savaşı, uluslararası tedarik zincirlerinin ne derece kırılgan olduğunu açıkça gözler önüne sermiştir. Özellikle çip krizi, gıda tedarikinde yaşanan aksamalar ve enerji güvenliği sorunları, ülkelerin stratejik ve kritik ürünleri kendi sınırları içinde üretme gerekliliğini bir kez daha hatırlatmıştır.

    Küreselleşmenin Kırılgan Mirası: Ucuz Üretimin Bedeli

    Küreselleşme, uzun süre boyunca üretimin en ucuz olduğu coğrafyalarda yoğunlaşmasını teşvik etti. “Ucuz olan yerde üret, sonra ithal et” anlayışı, Batılı devletlerin sanayisizleşme (de-industrialization) sürecini hızlandırırken, Çin gibi ülkelerin yükselişine zemin hazırladı. Ancak Çin ile ABD arasında başlayan ticaret savaşı ve nadir elementler gibi stratejik hammaddelerin ihracatına yönelik Çin’in getirdiği kısıtlamalar, bu modelin sürdürülemez olduğunu ortaya koydu.

    Örneğin, güçlü mıknatıslar ve elektrikli motorların üretiminde kullanılan nadir toprak elementleri, Çin’in ihracat kısıtlamaları nedeniyle ABD ve Avrupa için hayati bir sorun haline geldi. Sadece bu kriz bile, ülkelerin sanayi politikalarını yeniden tanımlamalarını, stratejik otonomi kazanma arayışlarını ve yerli üretim odaklı kalkınma modellerine yönelmelerini zorunlu kılmıştır.

    Türkiye’nin Durumu: Yerli Üretim İvmesi ve Eksikler

    Türkiye, savunma sanayisinde attığı yerli ve milli üretim adımlarıyla dikkat çekmektedir. İHA ve SİHA projeleri, insansız hava araçlarında küresel ölçekte rekabet gücü kazanmıştır. Ancak bu başarı, bir mecburiyetin ve dışa bağımlılığın sonucunda doğmuştur. Parasını ödediği halde bazı askeri araçları alamayan Türkiye, stratejik otonomininönemini sahada deneyimleyerek öğrenmiştir.

    Fakat bu ivme, yalnızca savunma sanayisiyle sınırlı kalmamalıdır. Çünkü stratejik ürünler yalnızca silahlar, mühimmatlar ya da savunma araçları değildir. Tarımdan çip teknolojisine, ilaçtan yapay zekâya, kuantum bilişiminden aşı üretimine kadar pek çok alanda Türkiye’nin hâlen ciddi eksiklikleri mevcuttur.

    Tarım Politikalarının Gerileyişi

    Bir zamanların kendi kendine yetebilen nadir tarım ülkelerinden biri olan Türkiye, bugün kırmızı et, buğday, saman gibi temel ürünleri dahi dışarıdan ithal etmektedir. Stratejik gıda güvenliği açısından bu durum son derece kırılgandır. Pandemi sırasında ve Ukrayna Savaşı sonrası yaşanan gıda krizi, bu eksikliğin ne denli önemli olduğunu göstermiştir.

    Yüksek Teknolojide Geride Kalmak

    Türkiye, yarı iletken çip üretimi, kuantum bilgisayarlar, yapay zekâ algoritmaları ve büyük veri işleme altyapıları gibi ileri teknoloji alanlarında varlık gösterememektedir. Oysa bu alanlar yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda askeri, siyasi ve diplomatik gücün yeni belirleyicileridir.

    Stratejik ve Kritik Ürünlerin Tespiti: Ulusal Güvenliğin Yeni Tanımı

    Yeni dünya düzeninde ulusal güvenlik, sadece sınırların korunması anlamına gelmemektedir. Kritik ürünlere ve hizmetlere erişim sağlanamaması da ciddi bir ulusal güvenlik tehdididir. Bu nedenle Türkiye’nin aşağıdaki sektörleri stratejik ve kritik olarak tanımlayıp derhal planlama yapması gerekmektedir:

    Stratejik AlanKritik Ürün/HizmetDurum / Açıklama
    TarımBuğday, et, süt, yem, tohumDışa bağımlı hale gelinmiş durumda
    Savunma SanayiİHA, SİHA, füze sistemleri, radarlarGelişmeler olumlu; devam ettirilmeli
    Elektronik ve Çip ÜretimiYarı iletkenler, sensörler, mikroçiplerHiçbir ulusal üretim yok
    EnerjiDoğal gaz, petrol, batarya, hidrojenAlternatif enerji yatırımları artırılmalı
    Sağlık ve İlaçAşılar, temel ilaçlar, medikal cihazlarCOVID-19 sonrası yeniden yapılandırma şart
    Bilişim ve YazılımYapay zekâ, kuantum, büyük veri, 5G altyapısıYetersiz; dışa bağımlılık yüksek
    Kimya EndüstrisiGübreden boyaya, ilaç hammaddesineTemel üretim var; AR-GE eksik

    Öneriler: Stratejik Otonomi İçin Yol Haritası

    1. Stratejik Ürün Envanteri Hazırlanmalı: Türkiye, stratejik ürünler listesi oluşturmalı ve her bir kalem için yıllık dışa bağımlılık oranı analiz edilmelidir.
    2. Milli Ar-Ge Fonu Kurulmalı: Çip, yapay zekâ, ilaç, aşı gibi kritik sektörlerde uzun vadeli yatırım için bağımsız bir stratejik fon oluşturulmalıdır.
    3. Tarımda Yeniden Yapılanma: Sürdürülebilir tarım politikaları, genç çiftçilerin desteklenmesi ve ithalat bağımlılığının azaltılması hedeflenmelidir.
    4. Yüksek Teknolojide Ortaklık Modelleri: Japonya, Güney Kore, Almanya gibi teknoloji devleriyle kamu-özel iş birliği çerçevesinde teknoloji transfer anlaşmaları yapılmalıdır.
    5. Üretim Ekosistemleri Geliştirilmeli: OSB’ler sadece üretim değil, aynı zamanda inovasyon merkezlerine dönüşmelidir.

    Sonuç: Post-Yeni Dünya Düzeninde Kendi Ayakları Üzerinde Durmak

    Artık yeni bir çağdayız. Siyasi, askeri ve ekonomik belirsizliklerin yoğunlaştığı, her an bir krizle sınanabileceğimiz post-yeni dünya düzeni sürecinde yaşıyoruz. Bu süreçte ayakta kalabilmenin ve refahı sürdürebilmenin tek yolu, kendi kendine yeterli olmak ve dışa bağımlılığı mümkün olan en düşük seviyeye indirmektir.

    Türkiye, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içerisinde hangi alanlarda üretim kabiliyeti geliştireceğine karar vermeli ve buna uygun şekilde bir sanayi politikası inşa etmelidir. Çünkü gelecek, üretim yapan ve stratejik öngörülerle donanmış ülkelerin olacaktır.

    📚 Kaynakça

    1. 🔗 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası – İthalat Bağımlılığı Raporu (2022)
    2. 🔗 TÜSİAD – Stratejik Bağımsızlık için Teknoloji Yatırımı (2021)
    3. 🔗 SETAV – Küresel Rekabet ve Türkiye’nin Teknoloji Yol Haritası (2023)
    4. 🔗 Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı – 2023-2026 Stratejik Planı
    5. 🔗 World Economic Forum – The Future of Global Value Chains (2021)
    6. 🔗 Brookings Institution – The Risks of Overreliance on China for Critical Minerals (2022)
    7. 🔗 OECD – Strategic Autonomy and Global Trade Dependencies (2022)
    8. 🔗 UNCTAD – Global Supply Chain Crisis and Developing Countries (2022)
    9. 🔗 KPMG – 2024 Türkiye Ekonomi ve Sektör Raporu
    10. 🔗 FAO – Türkiye Gıda Güvenliği Profili (2023)

    📖 Önerilen Okumalar

    1. 🔗 Michael Pillsbury – “The Hundred-Year Marathon” Çin’in uzun vadeli küresel stratejisini analiz eden bir başyapıt. Türkiye için derslerle dolu.
    2. 🔗 Ha-Joon Chang – “Bad Samaritans: The Myth of Free Trade” Serbest ticaretin gelişmekte olan ülkeler üzerindeki yıkıcı etkilerini anlatan eleştirel bir eser.
    3. 🔗 Mariana Mazzucato – “The Entrepreneurial State” Devletin inovasyondaki öncü rolünü savunan iktisadi ve politik bir analiz.
    4. 🔗 İSO – Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Raporları (Son Yıllar) Türkiye’de üretim yapan büyük şirketlerin sektörel dağılımı ve potansiyel kırılganlık alanları.
    5. 🔗 Foreign Policy – “The End of Globalization as We Know It” Pandemi sonrası küreselleşmenin sonuna dair yorum ve analizler.
    6. 🔗 Türkiye Teknoloji Takımı – Girişimcilik ve Stratejik Yatırım Raporları Yerli üretim ve teknoloji tabanlı girişimlerin desteklenmesine yönelik politik öneriler.
    7. 🔗 WTO – Global Value Chains and Development Report (2023) Küresel değer zincirlerinin gelişen ülkeler açısından değerlendirmesi.

    © 2025, Bedri Yılmaz.

    BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

    Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!

    Content Protection by DMCA.com

    Leave a reply

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    Back to site top