Rusya’da meydana gelen 8,8’lik deprem ve Türkiye’de Kahramanmaraş merkezli meytana gelen 7,7’lik depremlerin yer hareketi (genlik) farkı: yaklaşık 12.6 kat, salınan enerji farkı: yaklaşık 50 kat farkı vardır.
Rusyada’da meydana gelen 8,8’lik deprem 7,7’lik Kahramanmaraş depremine göre 12.6 kat daha büyük genliğe sahiptir.

Rusyada’da meydana gelen 8,8’lik deprem 7,7’lik Kahramanmaraş depremine göre enerji açısından yaklaşık 50 kat daha fazla enerji açığa çıkarmıştır.

İki deprem arasındaki tek fark bu değildir. Rusyada yer hareketine göre 12,6 kat salınan enerjiye göre 50 kat büyük olan gerçek asrın depreminde Rusya’da depremden hiç ölen olmamıştır. Türkiye’de ise devlet rakam 53 bine çıktıktan sonra ölü sayısını açıklamayı bırakmıştır.

Aynı Deprem, Farklı Sonuçlar: Rusya’da 0 Ölü, Türkiye’de 53 Bin: Neden?

Geçtiğimiz günlerde Rusya’da 8.8 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu rakam, Richter ölçeğinde değerlendirildiğinde son derece yıkıcı potansiyele sahip bir sarsıntı anlamına geliyor. Ancak garip olan şu: Bu devasa depremin ardından Rusya’dan can kaybı haberi gelmedi. Ne çökük bir bina, ne moloz altında kalan bir insan… Sıfır ölü.
Peki aynı gezegende, aynı yer kabuğu üzerinde, benzer büyüklükteki bir başka depremde – örneğin 6 Şubat 2023’te Türkiye’nin Kahramanmaraş merkezli yaşadığı 7.7 büyüklüğündeki depremde – neden on binlerce insan hayatını kaybetti?
Devletin açıkladığı son resmi rakamlar 50 binin üzerindeydi. Ancak kısa bir süre sonra ölü sayıları kamuoyuyla paylaşılmaktan vazgeçildi. Tıpkı 1999 Gölcük depreminde olduğu gibi. O zaman da 18 bin civarında olduğu söylenen can kaybı, daha sonra karanlık bir bilgi perdesinin ardına gizlenmişti. Türkiye bir kez daha aynı acıyı yaşadı, aynı organizasyon zaaflarını, aynı sorumluluk yoksunluğunu.
Depremin Suçu Yok: Sorun, Hazırlıksızlık
Depremler doğal afetlerdir; ne zaman, nerede olacağı tam olarak bilinemez. Ancak şu bilinmektedir: Türkiye bir deprem ülkesidir. Bunu bilim insanları onlarca yıldır söylüyor. 1999’da yaşanan acının ardından kamuoyu baskısıyla hükümet bir “deprem vergisi” getirdi. Dönemin yetkilileri bu verginin sadece bir defaya mahsus alınacağını söylediler. Fakat zamanla bu vergi kalıcı hale getirildi ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) adı altında devam ettirildi. Toplanan milyarlarca doların, depreme hazırlık, yapı denetimi, kentsel dönüşüm gibi alanlara harcanması gerekiyordu.
Ama öyle olmadı.
Maliye verileri, bu paraların çok büyük bir kısmının başka alanlarda kullanıldığını gösterdi. Yollar, köprüler, faiz ödemeleri, bütçe açıkları… Her şey var, deprem için yapılan somut bir hazırlık hariç.
Asrın Felaketi Değil, Asrın İhmali
6 Şubat depremleri için iktidar tarafından sıkça “asrın felaketi” ifadesi kullanıldı. Ancak bu söylem, toplumu duygusal bir sis perdesine boğarak gerçek sorumluları gizleme amacı taşıyor. Oysa bu sadece bir doğa olayıydı. Felaket boyutuna ulaşmasının nedeni ise insan eliyle yaratılan birikmiş ihmal zinciriydi.
• Fay hattı üzerinde kontrolsüzce büyüyen kentler,
• Denetimsiz inşaatlar,
• Kağıt üstünde kalan yapı denetim sistemleri,
• İlk 72 saat boyunca organize olamayan devlet kurumları…
Bunlar “doğal” değil; bunlar “idari” zaaflardır.
Rusya’da Neden Ölen Olmadı?
8.8’lik Rusya depreminde can kaybının olmamasının elbette tek nedeni devlet değil. Depremin merkez üssünün yerleşimden uzak olması ya da sismik yapıların sağlamlığı etkili olabilir. Ancak şurası çok açık:
• Rusya, yapıları inşa ederken deprem yönetmeliklerine sadık kalmış,
• Acil müdahale kapasitesini bölgeye yaymış,
• Yerel yönetimlerle merkezi yönetim arasında koordinasyon kurabilmiş,
• Ve belki de en önemlisi, yurttaşının canını siyasi hesapların önüne koymuş.
Türkiye Ne Yapmadı?
Türkiye’de durum farklıydı. Deprem bölgesine ilk üç gün boyunca yeterli yardım ulaşamadı. Enkaz altında kalan binlerce insan, seslerini duyurabildikleri halde kurtarılamadı. AFAD ve Kızılay gibi kurumların işlevsizliği ve siyasallaşması, organize bir müdahalenin önünü tıkadı. Belediyelerden gelen yardımlar engellendi. Yardım kuruluşları birbirinden habersiz çalıştı. Sonuç: binlerce kaybedilen hayat ve milyonlarca öfke.
Toplum Hafızası Unutmamalı
Bu yazının amacı ne siyasi bir ajanda ne de felaket tellallığı. Sadece;
Toplanan vergiler nerede?
Denetim sistemleri neden işlemedi?
Neden ölü sayısı saklandı?
Neden Rusya’da bu büyüklükte bir depremde ölen yokken, Türkiye’de şehirler yerle bir oldu?
Siyasiler gelir geçer, ama canlar geri gelmez. Bizim görevimiz sadece yas tutmak değil; sorumluları hatırlamak, hesap sormak ve aynı felaketi bir daha yaşamamak için mücadele etmektir.
Views: 5





















