Flu TV’ye RTÜK Engeli

Flu TV’ye RTÜK Engeli: İfade Özgürlüğüne Yönelik Yeni Bir Baskı mı?

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), YouTube üzerinden yayın yapan Flu TV ve Fatih Altaylı’nın kanallarına, 72 saat içinde yayın lisansı almamaları halinde erişim engeli uygulanacağı uyarısında bulunmuştu. Bu karar, İlker Canikligil’in tutuklanmasının ardından Flu TV’ye yönelik ikinci bir yaptırım olarak değerlendirilmişti.

RTÜK’ün Yetki Alanı ve YouTube Yayıncıları

2019 yılında kabul edilen 6112 Sayılı Kanun ile RTÜK, internet üzerinden yapılan yayınları denetleme yetkisi kazandı. Bu kapsamda, “katalog yayın” yapan veya canlı yayın gerçekleştiren platformların lisans alması zorunlu hale geldi. Ancak, bu düzenlemenin YouTube gibi kullanıcıların içerik ürettiği platformlara nasıl uygulanacağı konusunda netlik bulunmuyor.

RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, YouTube üzerinden haber yapanlar ve program yapanların da lisans almak zorunda kalacaklarını belirtti. Ancak, RTÜK üyesi Tuncay Keser, bu uygulamanın hukuka aykırı olduğunu ve ifade özgürlüğüne ağır bir saldırı niteliği taşıdığını ifade etti.

YouTube’un Dikkat Çekici Sessizsilği

YouTube cephesi ise Türkiye’deki lisans tartışmalarında dikkat çekici bir sessizlik sergilemektedir. Şirket, RTÜK’ün YouTube kanallarına lisans alma zorunluluğu getirme girişimi hakkında herhangi bir kamuoyu açıklaması yapmamış, bu konuda taraf olma eğilimi göstermemiştir.

Bu çekingen tavrın arka planında, Google’ın Türkiye’de geçmişte yaşadığı ciddi bir kriz olduğu yorumları öne çıkmaktadır. Bilindiği üzere YouTube, 2007 ile 2010 yılları arasında Türkiye’de erişime kapatılmış, bu üç yıllık süre zarfında platform ciddi bir reklam geliri kaybı yaşamış ve pazardaki etkinliği zayıflamıştır. O dönem, Türkiye’nin YouTube’a uyguladığı erişim engeli yalnızca ifade özgürlüğü açısından değil, ekonomik ve ticari sonuçları bakımından da dikkat çekici bir vaka oluşturmuştur. Bu tarihsel deneyim nedeniyle Google’ın, günümüzde benzer bir çatışmadan kaçınmak adına Türkiye’deki düzenleyici kurumlarla doğrudan karşı karşıya gelmemeye özen gösterdiği, dolayısıyla RTÜK’ün lisans baskısı karşısında bilinçli bir şekilde sessiz kaldığı yorumları yapılmaktadır. Bu tutum, dijital platformların hükümetler karşısındaki bağımsızlığı ve ifade özgürlüğünü koruma sorumluluğu açısından tartışma yaratmaktadır.

Google’ın ve YouTube’un bu dikkat çekici sessizliği, bir bakıma geçmişte YouTube’u kapattıran çevreler açısından yürütülen baskı politikasının başarıya ulaştığını ve bugün geldiğimiz noktada Google’ın eli kolu bağlı hale getirildiğini ortaya koymaktadır; bu durum ise ifade özgürlüğü açısından kullanıcılar nezdinde ciddi bir geri adım ve sembolik bir yenilgi olarak yorumlanmaktadır.

İfade Özgürlüğü ve Hukuki Değerlendirme

RTÜK’ün YouTube yayıncılarına yönelik lisans zorunluluğu getirmesi, ifade özgürlüğü açısından ciddi endişelere yol açıyor. Hukukçular, bu tür düzenlemelerin, bireysel içerik üreticilerinin ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceğini ve sansür mekanizması oluşturabileceğini belirtiyor. Ayrıca, RTÜK’ün internet yayıncılığı üzerindeki denetim yetkisinin sınırları konusunda yasal belirsizlikler bulunuyor.

Sonuç

Flu TV’ye yönelik RTÜK yaptırımı, Türkiye’de dijital medya alanında ifade özgürlüğü ve denetim mekanizmaları konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Bu gelişmeler, dijital yayıncılık alanında faaliyet gösteren tüm içerik üreticileri için önemli bir dönüm noktası olabilir.


Kaynakça


Views: 8

Leave a reply

Back to site top