Yapay zeka uygulamaları hayatımıza büyük bir hızla girdi. Ancak bu hız, beraberinde bazı yanlış kullanımları da getirdi. ChatGPT gibi yapay zeka araçlarını kullanan birçok kişinin ortak şikayeti şu: “İstediğim gibi cevap alamıyorum.” Bu noktada şunu net söyleyebilirim ki, sorun çoğu zaman yapay zekada değil, sizin sorduğunuz soruların yapısında.

Yapay zekadan tatmin edici cevaplar almak istiyorsanız, ona nasıl yaklaşmanız gerektiğini bilmeniz gerekiyor. Tıpkı bir uzmandan randevu alırken ne hakkında konuşacağınızı önceden düşünmek gibi, yapay zekaya da net, anlaşılır, yapılandırılmış ve bağlamsal bilgilerle yaklaşmalısınız.
İşte bu noktada “Bağlam, Örnek, Rol, Böl, Sonuç ve Sınır” kavramları devreye giriyor. Bu yazıda bu 6 altın kurala yeni örneklerle değineceğim.

1. Bağlam: Yapay Zeka Nerede Durduğunu Bilmek Zorunda
Sadece “Bana bir video fikri ver” dersen, yapay zeka bu fikri neye göre vereceğini bilemez. Ama şöyle dersen:
“YouTube’da kişisel gelişim konularında içerik üretiyorum. İzleyici kitlem 25-35 yaş aralığında ve özellikle zaman yönetimi, dikkat dağınıklığı ve alışkanlık geliştirme konularına ilgi duyuyorlar. Bu bağlamda ilgi çekici bir video fikri verebilir misin?”
İşte o zaman çok daha isabetli öneriler alırsın. Çünkü yapay zekaya konumunu ve hedefini göstermiş olursun.
2. Böl: Kompleks İşleri Aşama Aşama Yürüt

Diyelim ki bir kitap yazmak istiyorsun. “Benim için bir kişisel gelişim kitabı yazar mısın?” gibi dümdüz ve geniş bir komut verdiğinde karşına çıkan sonuç da yüzeysel ve dağınık olacaktır. Bunun yerine:
- Bölüm başlıklarını birlikte belirleyelim.
- Giriş bölümünü yaz.
- Her bölüm için 3’er öneri sun.şeklinde adım adım ilerlemek hem süreci kolaylaştırır hem de çıkan içeriğin kalitesini ciddi şekilde artırır.
3. Örnek: Ne İstediğini Gösteren En İyi Yol

Yapay zekaya “Arkadaş canlısı ama ciddi bir yazı yaz” demek soyut bir beklentidir. Ama “Aşağıdaki yazıdaki ton gibi yaz: [örnek yazı]” dediğinde yapay zeka hedefi çok daha iyi anlar.
Örneğin:
“Aşağıdaki bülten formatını örnek alarak, şu konuyu yaz: ‘Minimalizmle ilgili temel ilkeler.’”
Bu, tonlamayı, uzunluğu, yapılandırmayı modellemesini sağlar. Çünkü örnek, kelimelerden daha çok şey anlatır.
4. Sonuç: Ne Beklediğini Açıkça Belirt
Eğer “Tatile gitmek istiyorum, fikir ver” dersen sonuç belirsiz olur. Ama şöyle dersen:
“3 alternatif tatil önerisi sun. Her biri için bütçe, ulaşım süresi, sezon bilgisi ve yapılabilecek aktiviteleri tablo şeklinde listele.”
O zaman yapay zeka ne yapması gerektiğini çok net anlar. Format, yapı ve detay beklentilerini açıkça belirttiğinde çıktılar da tatmin edici olur.
5. Sınır: Çıktıyı Daralt, Kalitesini Yükselt
Yapay zekaya “İkinci Dünya Savaşı’nı anlat” dediğinde çok geniş, dağınık ve kontrolsüz bir metinle karşılaşırsın. Ama şöyle dersen:
“İkinci Dünya Savaşı’nı 500 kelimeyle özetle. Teknik terim kullanma. Lise öğrencisine anlatıyormuş gibi sade bir dille yaz.”
İşte bu tür kısıtlamalar yapay zekayı hedefe kilitler. Ne kadar alan bırakırsan, o kadar dağılır. Sınırladıkça netleşir.
6. Rol: Yapay Zekaya Kim Olmasını Söyle
Yapay zekadan “Benim için bir diyet listesi yaz” dediğinde sıradan bir şey alırsın. Ama şöyle dersen:
“Sen profesyonel bir spor diyetisyenisin. Danışanın, masa başında çalışan, 32 yaşında bir kadın. Amacı kilo vermek ama enerjik kalmak. Ona 1 haftalık örnek bir menü hazırla.”
Yapay zekaya verdiğin rol ve görev tanımı, onun sana nasıl cevap vereceğini belirler. Tıpkı bir danışmana uzmanlık alanı tanımlamak gibi.
Sonuç
Eğer yapay zekadan maksimum verim almak istiyorsan, ona sadece soru sorma; bağlam ver, örnek ver, rol tanımla, süreci parçalara böl, ne beklediğini net söyle ve sınır koy. Bu 6 başlık, basit ama etkili bir yapay zeka kullanma rehberidir. Deneyin, farkı siz de görün.
Ben bu süreçte, “Bağlam, Örnek, Rol, Böl, Sonuç, Sınır” gibi 6 temel ilkeyi benimsedim. Gel, bu ilkeleri birlikte keşfedelim.
Sınır: Yapay Zekaya Yön Verecek Çerçeveyi Belirle

Sonsuz bir cevap alanı bırakmak, yapay zekanın odaklanmasını zorlaştırır. Oysa küçük sınırlamalarla çok daha hedefli sonuçlar alabilirsin.
Örneğin:
Yanlış: “Kuantum bilgisayarı nedir?”
Doğru: “Kuantum bilgisayarların ne olduğunu teknik terim kullanmadan, lise öğrencisinin anlayacağı şekilde 300 kelimede anlatır mısın?”
Bu sınırlar hem hedef kitleye uygunluk sağlar hem de verilecek cevabın netleşmesini.
Rol: Yapay Zekaya Kim Olduğunu Söyle
Yapay zeka her alanda uzman değil, ama sen onu doğru bir role sokarsan harikalar yaratabilir.
Örneğin:
Yanlış: “Diyet listesi hazırla.”
Doğru: “Sen profesyonel bir sporcu diyetisyenisin. Danışanın masa başında çalışan, 32 yaşında bir kadın. Ona 1 haftalık örnek menü hazırla.”
Bu tür rol tanımlamaları, yapay zekanın bilgiye nasıl yaklaşacağını belirler.
Örnek: Ne İstediğini Göstermek Söylemekten Etkilidir

İstediğin içerik formatını örnekle gösterirsen, çok daha iyi sonuç alırsın.
Örneğin:
“Bu yazıyı aşağıdaki bülten formatına benzer şekilde yaz.”
ve ardından örnek bir içerik eklersen, yapay zeka tonlama, üslup ve yapı konusunda çok daha başarılı olur.
Sonuç: Ne Beklediğini Netleştir
Yapay zekadan bir cevap alırken, nasıl bir çıktı beklediğini açıkça belirt.
Yanlış: “Tatil önerisi ver.”
Doğru: “Bütçeye göre 3 tatil önerisi yap. Her biri için gidilecek en iyi mevsimi, ulaşım süresini ve yapılacak aktiviteleri tablo halinde sun.”
Sonuca odaklanmak çıktının kalitesini belirler.
Böl: Karmaşık İşleri Parçalara Ayır
Uzun ve kapsamlı işler, yapay zekayı zorlar. Bu durumda isteğini parçalara böl.
Yanlış: “Benim için bir kitap yaz.”
Doğru:
- Kitabın bölümlerini birlikte belirleyelim.
- Giriş bölümünü yaz.
- Her bölüm için öneriler sun.
Bu yaklaşım hem daha tutarlı hem de daha uygulanabilir sonuçlar getirir.
Bağlam: Ne Üzerine Konuştuğunu Açıkla
Bağlamdan yoksun komutlar zayıf sonuçlar getirir. Yapay zekanın konuyu kavrayabilmesi için yeterli arka plan bilgisi ver.
Yanlış: “Video fikri ver.”
Doğru: “YouTube’da dijital mahremiyet ve açık kaynak yazılımlar üzerine videolar hazırlıyorum. Geniş kitlelere hitap edecek 3 video fikri önerir misin?”
Bağlam, çıktıyı zenginleştirir.
Views: 3




















