Peygamberimiz hayatta olduğu sürece sözlerinin kaydedilmesine izin vermemişti. Peygamberimizin vefatı ardından 4 halifemiz de peygamberimize ait olduğu iddia bazen de iftira edilen hadislerin toplanmalarına izin vermemişlerdi. Peygamberimiz Allah’ın Kitabı Kuran-ı Kerim varken başka kaynaklara gerek olmadığını söylemişlerdi. Peygamberimiz kendisine isnad ya da iftira edilen hadisler ile ilgili “Benden size gelen şeyi Allah’ın Kitab’ına arzedin. O’na uygunsa ben söylemişimdir. Şayet ona uygun değilse ben söylememişimdir.” (İmam es-Suyûtî, Miftahu’l Cenne fi’l İhticâc bi’s-Sünne, s. 2.) diyerek müslümanları uyarmıştır.
“Benden sonra birçok hadisle karşılaşacaksınız. Size benden bir hadis rivayet edildiğinde onu Allah’ın kitabına arz edin. Şayet ona uyuyorsa kabul edin ve bilin ki, o bendendir. Eğer ona muhalif düşerse kabul etmeyin ve bilin ki, o bana ait değildir”.(Abdülazizel-Buhârî, Keşfü’l-esrâr, III. 10)
“Benim hakkımda söylenecek hadisler çoğalacaktır. Eğer bunlar Kur’an’a uygunsa bendendir, Kur’an’a uygun değilse benden değildir.“ Heysemi, Mecmeu’z-Zevaid, 1/170
Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu; “Benden size çeşitli hadisler gelecektir. Size gelen, Allah’ın kitabına ve benim sünnetime uygun ise o bendendir. Eğer size gelen haber Allah’ın kitabına ve benim sünnetime uygun değilse o benden değildir.” Dârekutnî IV/208: el-Hatîb,el-Kifâye, s. 430.
Haşa Allah’ın sözü Kuran-ı Kerim’in yetersiz olduğuğunu söyleyen gelenekçi ya da yobazların iftiraları doğrultusunda Kuran-ı Kerim yerine hadislere uymamız gerektiğini söyleyenlere karşı madem hadislere inanmamızı savunuyorsunuz neden peygamberimizin yukardaki hadislerine uyup Kuran’ı Kerim’e tabi olmuyorsunuz diye sormak gerekir.
© 2023, Bedri Yılmaz.
BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International
