İnançsızlığın Askıya Alınması

Suspension of disbelief (inançsızlığın askıya alınması) psikolojide, bir hikayeye kendimizi kaptırmak için bilinçli olarak eleştirel düşünceyi ve mantığı askıya alma durumudur. Bu sayede fantastik romanlar, bilimkurgu filmleri gibi gerçek olmayan ya da imkansız öğeleri içeren anlatıların keyfini çıkarabiliriz.

Konuyu biraz daha açacak olursak:

  • Eleştiriyi askıya almak: Normalde gerçek hayatta bir şeyin mantıklı olup olmadığını sorgularız. Fakat “suspension of disbelief” durumunda, fantastik bir hikayede karakterlerin uçması, zamanda yolculuk yapması gibi şeyleri sorgulamadan kabul ederiz.

  • Keyif almak için gerekli: Eğer bir filmdeki aksiyon sahnesini “ama fizik kuralları böyle işlemiyor” diye sorgularsak, heyecanımızı kaybederiz. “Suspension of disbelief” sayesinde hikayeye kendimizi kaptırır ve eğleniriz.

  • Tamamen inanmak değil: Yazarın kurguladığı dünyada tamamen inanıyormuş gibi yapmayız. Samuel Taylor Coleridge (1772-1834) tarafından ortaya atılan “willing suspension of disbelief” (bilinçli inanma askıya alma) terimi bunu vurgular. Yani aslında gerçek olmadığını bilerek, bir süreliğine inanmayı seçeriz.
Samuel Taylor Coleridge (1772-1834)

Bu terim genelde edebiyat, film, tiyatro gibi alanlarda kullanılır. Ancak gerçek hayatta da karşımıza çıkabilir. Örneğin, bir dedektif hikayesindeki gibi karmaşık bir olayı çözerken, mantığa aykırı gibi görünen bir ipucu olsa bile bir süreliğine inanarak değerlendirebiliriz.

Suspension of disbelief kavramının Türkçeye tam olarak karşılık gelen bir tek kelime veya deyim yoktur. Ancak, kavramın anlamını aktaran birkaç farklı çeviri seçeneği mevcuttur:

  • İnanmamazlığın Ertelenmesi: Bu, en yaygın ve kavramın özüne en yakın çeviridir. Bu çeviri, eleştirel düşüncenin geçici olarak askıya alındığını ve inanmamazlığın bir süreliğine ertelendiğini açıkça ifade eder.
  • İnanma Eşiği: Bu çeviri, fantastik unsurlara karşı belirli bir tolerans seviyesinin olduğunu ve bu eşiğin aşıldığında hikayenin inandırıcılığını yitireceğini ima eder.
  • Gerçeküstüye Teslimiyet: Bu çeviri, izleyici veya okuyucunun hikayenin gerçeküstü unsurlarına kendini kaptırmasını ve onları sorgulamadan kabul etmesini vurgular.
  • Kurgusal Dünyaya İnanma: Bu çeviri, hikayenin gerçek bir dünya gibi algılanmasını ve izleyici veya okuyucunun bu dünyaya geçici olarak inanmasını ifade eder.

Seçilen çevirinin bağlama uygun olması ve kavramın nüanslarını en iyi şekilde yansıtması önemlidir. Örneğin, akademik bir metinde “İnanmamazlığın Ertelenmesi” veya “İnanma Eşiği” gibi daha resmi çeviriler tercih edilebilir.

Bunun yanında, daha günlük bir dilde “Gerçeküstüye Teslimiyet” veya “Kurgusal Dünyaya İnanma” gibi daha sade ve anlaşılır çeviriler kullanılabilir.

Ek olarak, “inanmamazlığın askıya alınması” veya “eleştirel düşüncenin geçici olarak devre dışı bırakılması” gibi kavramın anlamını açıklayan ifadeler de kullanılabilir.

Hangi çevirinin kullanılacağına karar verirken, metnin türü, hedef kitle ve çevirinin amacı göz önünde bulundurulmalıdır.

© 2024, Bedri Yılmaz.

BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!

1 Comment

  1. Nagehan Öz - 7 Nisan 2024 reply

    İlginç.

Leave a reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to site top



© 2024, Bedri Yılmaz.

BedriYilmaz.com by Bedri Yılmaz is licensed under Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International

Tüm hakları saklıdır! İçeriği izinsiz kullanmayınız!