Safsata (Fallacy)

Felsefede (Fallacy) Yaygın Safsatalar: Türleri, Tanımları ve Günlük Hayattan Örnekler

Felsefede Safsata Kavramı Nedir?

Safsata, mantıksal veya düşünsel bir hatayı barındıran, ilk bakışta doğru ya da ikna edici gibi görünen ama gerçekte geçersiz olan akıl yürütmelerdir. Felsefede safsatalar özellikle mantık ve argümantasyon kuramı çerçevesinde ele alınır. Bir savı kanıtlamaya çalışırken kullanılan ama hatalı çıkarım içeren bu tür söylemler, hem felsefi düşünmede hem de gündelik dilde sıkça rastlanan bilişsel sapmaları ifade eder.

Safsatalar iki ana kategoriye ayrılır:

  1. Biçimsel (Formal) Safsatalar
    Mantık kurallarına aykırı yapılan hatalı çıkarımlardır. Geçersiz mantıksal yapıya sahiptirler.
  2. Biçimsel Olmayan (Informal) Safsatalar
    Mantık yapısı sağlam olabilir, ancak içeriksel veya bağlamsal hatalar barındırır. Dil, psikoloji, retorik gibi alanlarda yapılan yanlış yönlendirmelerdir.

Yaygın Safsata Türleri ve Örnekleri

1. Ad Hominem (Kişiye Yönelik Saldırı)

Argümanın içeriği yerine, onu savunan kişinin özelliklerine saldırmak.

Örnek:
“Sen bu konuda konuşamazsın çünkü üniversite bile bitirmemişsin.”

📌 Açıklama: Kişinin eğitimi yerine, sunduğu argümanın geçerliliği değerlendirilmelidir.


2. Straw Man (Korkuluk Safsatası)

Karşı tarafın argümanını çarpıtıp daha zayıf bir versiyonunu çürütmek.

Örnek:
A: “Hayvan haklarını korumalıyız.”
B: “Sen insanlardan çok hayvanları seviyorsun demek ki!”

📌 Açıklama: A kişisinin savı çarpıtılarak savunamayacağı bir hale getiriliyor.


3. False Dilemma (Yanıltıcı İkilem)

İki seçenek arasında seçim zorunluluğu varmış gibi sunmak.

Örnek:
“Ya bizimlesin ya da bize karşısın.”

📌 Açıklama: Durumun yalnızca iki seçeneğe indirgenmesi gerçekçi değildir.


4. Circular Reasoning (Kısır Döngü)

Sonucun öncül olarak tekrar edilmesi.

İddia:
“Bu yasa adildir çünkü adil bir şekilde hazırlanmıştır.”

📌 Açıklama:
Buradaki sav, “bu yasa adildir” iddiasını, yine aynı iddiayı varsayan “adil bir şekilde hazırlanmıştır” gerekçesiyle desteklemeye çalışıyor. Ancak bu, savunulan görüşü farklı bir delille değil, onunla aynı anlama gelen bir ifadeyle tekrar etmektir. Bu nedenle argüman döngüseldir ve geçerli bir kanıt sunmaz. Argümanın sonucu, temeli olarak sunulmuş ve döngüsel bir yapıya bürünmüştür.


5. Appeal to Authority (Otoriteye Başvuru)

Konunun uzmanı olmayan bir kişinin görüşünü kanıt gibi sunmak.

Örnek:
“Ünlü bir oyuncu bu ilacı kullanıyormuş, demek ki çok etkili.”

📌 Açıklama: Ünlü bir kişinin ilaçla ilgili uzmanlığı olmadığı için bu bir safsatadır.


6. Appeal to Ignorance (Cehalete Başvuru)

Bir şeyin yanlışlığı kanıtlanamadığı için doğru olduğunu varsaymak (veya tersi).

Örnek:
“Uzaylıların var olmadığı kanıtlanamadığına göre, kesinlikle varlar.”

📌 Açıklama: Kanıt eksikliği bir iddianın doğruluğunu garanti etmez.


7. Post Hoc Ergo Propter Hoc (Sonrası Nedeni Olur)

B bir olay A’dan sonra gerçekleştiyse, B’nin nedeni A’dır demek.

Örnek:
“Yağmur duası yaptık, ertesi gün yağmur yağdı. Demek ki dua işe yaradı.”

📌 Açıklama: İki olayın ardışık olması, aralarında nedensellik olduğunu göstermez.


8. Slippery Slope (Kaygan Zemin Safsatası)

Bir adımın kaçınılmaz olarak aşırı sonuçlara yol açacağını savunmak.

Örnek:
“Bugün sigarayı serbest bırakırsak, yarın eroin de yasal olur.”

📌 Açıklama: İddia edilen zincirleme sonuçlar temelsizdir.


9. Bandwagon (Sürü Psikolojisi)

Bir şeyin doğru ya da iyi olduğunu, herkes öyle düşünüyor diye savunmak.

Örnek:
“Milyonlarca insan bu ürünü kullanıyor, o zaman kesin en iyisi bu.”

📌 Açıklama: Popülerlik bir şeyin doğruluğunu göstermez.


10. Tu Quoque (Sen de Yaptın)

Bir eleştiriyi, karşı tarafın da aynı şeyi yapmış olmasıyla geçersiz kılmaya çalışmak.

Örnek:
“Sen bana yalan söyledin!”
“Sen de geçen hafta bana yalan söyledin!”

📌 Açıklama: Karşı tarafın da hata yapmış olması, kendi hatamızı geçerli kılmaz.


11. Middle Ground (Orta Yol Safsatası)

İki karşıt görüş arasında orta bir noktanın en doğru çözüm olduğunu varsaymak.

Örnek:
“Bir taraf iklim değişikliği insan kaynaklıdır diyor, diğer taraf değildir diyor. O halde gerçek, ikisinin ortasında bir yerde olmalı.”

📌 Açıklama: Gerçek, iki görüşün ortasında olmak zorunda değildir; bilimsel kanıtlar belirleyicidir.


12. Appeal to Nature (Doğaya Başvuru Safsatası)

Bir şeyin ‘doğal’ olmasının onu iyi veya doğru kıldığını varsaymak.

Örnek:
“Bu bitki tamamen doğal, o yüzden sağlığa zararlı olamaz.”

📌 Açıklama: Doğal olan her şey sağlıklı veya güvenli değildir; örneğin bazı zehirli mantarlar da doğaldır.


13. Composition (Bileşim Safsatası)

Bir parçanın özelliğini bütüne atfetmek.

Örnek:
“Bu futbol takımının her oyuncusu yıldız, o halde takım kesinlikle şampiyon olur.”

📌 Açıklama: Bireysel yetenekler, takımın genel başarısını garantilemez; takım uyumu da önemlidir.


14. Division (Bölme Safsatası)

Bütünün özelliğini parçalarına atfetmek.

Örnek:
“Bu şirket çok zengin, o halde her çalışanı da zengindir.”

📌 Açıklama: Şirketin zenginliği, tüm çalışanlarının zengin olduğu anlamına gelmez.


15. No True Scotsman (Gerçek İskoç Safsatası)

Bir karşı örnek sunulduğunda, tanımı keyfi olarak değiştirerek istisnayı dışlamak.

Örnek:
“Gerçek bir Türk asla yalan söylemez.”
“Ancak Ahmet yalan söyledi.”
“O zaman Ahmet gerçek bir Türk değil.”

📌 Açıklama: Bu, tanımı keyfi olarak değiştirerek karşı örneği geçersiz kılma çabasıdır.


16. Appeal to Tradition (Gelenek Safsatası)

Bir uygulamanın doğru veya iyi olduğunu, sadece uzun süredir yapılıyor olmasına dayandırmak.

Örnek:
“Bu yöntemi yüzyıllardır kullanıyoruz, o halde en iyisi budur.”

📌 Açıklama: Bir şeyin uzun süredir yapılıyor olması, onun en iyi veya doğru olduğu anlamına gelmez.


17. Appeal to Novelty (Yenilik Safsatası)

Bir şeyin yeni olmasının onu daha iyi veya doğru kıldığını varsaymak.

Örnek:
“Bu yeni diyet yöntemi en etkili olanıdır çünkü en yenisi.”

📌 Açıklama: Yenilik, etkinlik veya doğruluk garantisi değildir; bilimsel kanıtlar gereklidir.


18. False Cause (Yanlış Neden Safsatası)

İki olay arasındaki korelasyonu, nedensellik olarak yorumlamak.

Örnek:
“Yeni ayakkabılarımı giydim ve sınavdan yüksek not aldım; demek ki ayakkabılarım uğurlu.”

📌 Açıklama: İki olayın aynı zamanda gerçekleşmesi, birinin diğerine neden olduğu anlamına gelmez.


19. Loaded Question (Yüklenmiş Soru Safsatası)

Cevaplayan kişinin suçlu veya hatalı görünmesine neden olacak şekilde sorulan soru.

Örnek:
“Hâlâ patronuna yalan söylüyor musun?”

📌 Açıklama: Bu soru, kişinin daha önce yalan söylediğini varsayar ve hangi cevabı verirse versin suçlu gibi görünmesine neden olur.


20. Burden of Proof (İspat Yükü Safsatası)

Bir iddiayı ortaya atan kişinin değil, karşı çıkanın ispat yükümlülüğü taşıdığını varsaymak.

Örnek:
“Ben görünmez varlıkların var olduğuna inanıyorum; sen onların olmadığını kanıtlayamazsın, o halde haklıyım.”

📌 Açıklama: İddia sahibi, iddiasını destekleyecek kanıt sunmakla yükümlüdür; karşı tarafın yokluğunu kanıtlaması gerekmez.


Sonuç

Felsefede safsatalar, yanıltıcı argümantasyonların ayıklanması ve geçerli düşüncenin inşası için kritik önemdedir. Bir düşüncenin geçerliliğini değerlendirirken, içeriğinde bu tür mantıksal hataların olup olmadığını saptamak, hem bireysel düşünme kalitesini hem de toplumsal tartışmaların düzeyini yükseltir.


Kaynaklar

  • Copi, I. M., Cohen, C., & McMahon, K. (2016). Introduction to Logic (14th ed.). Routledge.
  • Hurley, P. J. (2014). A Concise Introduction to Logic. Cengage Learning.
  • Tindale, C. W. (2007). Fallacies and Argument Appraisal. Cambridge University Press.

Views: 97

Leave a reply

Back to site top